TwS Oyun Bilgilendirme
  I)
 
I) Savaş kavramına kısa bir bakış

Savaş, ülkeler, bloklar ya da bir ülke içerisindeki büyük gruplar arasında gerçekleşen topyekün silahlı mücadele. Savaşlar genellikle dini, milli, siyasi ve ekonomik amaçlara ulaşmak için gerçekleştirilir. Kullanılan silahlara, amaçlara, taraflara ve gerçekleştiği yerlere göre farklı şekillerde adlandırılırlar. Örneğin nükleer savaş, meydan savaşı, iç savaş, dini savaş (cihad, haçlı seferi) dünya savaşı. Karşı tarafı yıldırmak, maddi ve manevi zarar vermek için gerçekleştirilen silahsız faaliyetler de genellikle savaş tanımına dahil edilirler.

Anadolu uygarlıklarına bakacak olursak, en bilindik savaşlardan birisi olan Kadeş Savaşı, Anadolu uygarlıklarının savaştaki konumu için bir örnektir.

Kadeş Savaşı, Hititler ile Mısır arasında yapılan, tarihteki en fazla savaş arabasının kullanıldığı söylenen savaştır. MÖ 1274 yılında yapılan savaşın nedeni savaşın çıkış nedeni bugünkü Suriye sınırları içinde kalan Amurru ve Amka toprakları gibi büyük ticaret yollarını ele geçirmektir.

Hitit ordusunda 3.000 savaş aracı ile 17.000 zırhlı asker, Mısır ordusunda ise 4 bölükten oluşan, herbirine bir tanrının ismini verdiği (Amon, Ra, Ptah, Seth) 20.000 asker ve 2.000 savaş aracı vardı. Mısır kralı II. Ramses Amon'un başında duruyordu.

Hitit casusları Mısır ordusu Asi nehrini geçmeden Hititlerin Halep yakınlarında olduğunu Mısır ordusu içine yaydı. Bunun üzerine II. Ramses tümeni Amon ile beraber diğer tümenlerle arasını çok fazla açtı. Birliklerin arasının açılmasını fırsat bilen Hitit kralı Muvatalli Mısır ordusuna bir baskın düzenledi. Savaşı kazandıklarını düşünen Hitit ordusu savaş ganimetlerini toplamaya başladı. Bunun üzerine Mısır ordusu toparlanıp karşı taarruza geçti ve böylece II. Ramses mutlak yenilgiden kurtuldu. Bazı kaynaklarda II.Ramses'e Tanrı Amondan ilahi bir güç alarak Hitit ordusunun askerlerini yarıp geçtiği söylenir.

Savaşın sonucu tamemen belli olmamakla birlikte Amurru ve Amka toprakları ellerinde kalmıştır. Mısır kayıtlarına göre II. Ramses bir zafer kazanmıştır.

Sonucunda Hititler ve Mısır arasında tarihin ilk yazılı barış antlaşmalarından biri olarak sayılan Kadeş Barış Antlaşması imzalanmıştır.


 II) Savaş Teknolojisi


-Silah teknolojisinin gelişimi

 Anadolu medeniyetlerinde, silah teknolojisi fazla gelişmemiştir. Yapılan savaş tabletlerinden ve bulunan bazı kalıntılardan, kullanılan başlıca silahların mızrak, ok, hançer ve kalkan gibi aletler olduğunu anlayabiliyoruz. 

 Mızraklar çoğu zaman kil veya metalden yapılmışlardır. Uzunluk olarak çok uzun değildirler, çoğu zaman kılıçtan biraz daha uzun olurlar. Ağır olmakla beraber kullanımı da zordur çünkü bazı mızrakların tamamı keskin biçimdedir veya el kesmeyecek biçimde tasarlanmış kısımları yoktur. Mızrağın çok sık kullanılmasına karşın, genellikle mızrakçılardan küçük asker grupları kurulup yönetilir. Savaş esnasında mızrak bazen kullanışlı olabiliyor. Çünkü atlılarla savaşırken mızrak çok işe yarayabiliyor. At çok hızlı mesafe katettiğinden dolayı ok kullanılamaz, yakından savaşılamayacağı için de hançer gibi silahlar kullanılamaz. Dolayısıyla küçük asker grupları kurup, mızraklarla, atlılara karşı savunma birliği kurulur.

 Yine yapılan tabletlerden anlayabiliyoruz ki oklar genelde at arabası üstünde olan okçular tarafından kullanılıyor. Böylece hareket halindeyken, durmak zorunda kalmayıp, askerlere hemen saldırma fırsatını bulabiliyorlardı. Fakat yine mızrakçılarda olduğu gibi küçük gruplar halinde ayrılırlardı. Arabada genelde mızrakçılar da bulunurdu. Bazı kaynaklarda bunun sebebinin okçuların gerekli mesafeyi sağlayamamaları durumunda, mızrakçıların savaşabileceği için olduğu, bazı kaynaklarda ise; arabaların çok sayıda olmamasından dolayı, ani tehditler karşısında çok sayıda asker taşınabilmesi için olduğu yazılır. Okun kullanışlılığı ise tartışılabilir savaş aletlerinden biridir. Çünkü yakın mesafede zorluklar çıkarmasına karşın, çoğu tabletlerde öldürülen savaşçıların ok tarafından öldürüldüğü gösterilir. 

 Hançerler ise kil veya metal yapımı olur. Çok yakın mesafede tercih edilen bir silahtır. Genellikle askerler tarafından ikinci silah olarak kullanılır, bir okçunun yay ve oka ek olarak hançer taşıması gibi. Çok tercih edilen bir silah değildir, tüm silahlar arasında en çok tercih edilen silah mızraktır. 

-Savaşta kullanılan taktiklerin teknoloji ile ilişkisi

 Eski Anadolu uygarlıklarında, çok gelişmiş taktikler yoktu. Çünkü silah seçenekleri ve saldırma yöntemleri azdır. Ancak askerlerin dağılışı sık olarak arabalarda mızrakçılar ve okçuların beraber gitmesidir. Böylece hem yakın mesafede savaşabilecek, hem de uzak mesafeden savaşabilecek askerleri olur. Ancak arabaların kullanıldığı, kalabalık savaşlarda okçular çok fazla avantaj sağladığı için sık kullanılırlar. Okçular kadar mızrakçılar da avantajlıdır. Mızrağın mislinin geniş olmasından dolayı atların hareketlerine engel oluyor. Böylece büyük bir mızrakçı birliği oluşturunca mızraklarıyla atlılara karşı savaşabilecek bir savunma kurabiliyorlardı.

 
III) Savaşın Tanrıları

Anadolu uygarlıklarında çok sık ön plana çıkan savaşçılar olmasa da Kadeş Savaşı'nda Mısırlıları yöneten II. Ramses ve Hititleri yöneten II. Muvatalli savaşta ileri gelen komutanlardır. 

II. Ramses

II. Ramses, (d. MÖ 1302 – ö. MÖ 1212). Antik Mısır'da, 19. Hanedan firavunlarından biridir.

16 yaşındayken babası I. Seti, Ramses'i veliahtı olarak seçmiştir. 20'li yaşlarının başında tahta geçen Ramses Mısır'ı MÖ 1279'dan MÖ 1213'e kadar, tam altmış altı yıl yönetmiştir. 99 yaşına kadar yaşadığı rivayetleri bulunmakla birlikte, 89, 90 ya da 92 yaşında öldüğü tahmin edilmektedir. Kadeş savaşında ise tanrı Amon'un ilahi gücü ile Hititlerin 43.500 kişilik ordusuna karşı başarı kazandığı söylenir.

Isimleri

-Yasa'nın çok sevdiği güçlü boğa
-Yabancı ülkeleri kıskıvrak bağlayan Mısır'ın koruyucusu
-Işığın seçtiği kişi,çünkü Yasa güçlüdür.
-Büyük zaferler elde etmiş ordulardan yana zengin
-Işığın Oğlu Ramses
-Büyük Ramses

Yaşam Süreci

Ramses daha küçükken herkesin gözünde mısırın Ramses'in Babası II. Setiden sonra firavun olacak kişi Şenar dı. Ramses abisi Şenar alçak ve düzenbaz biriydi ve Ramsesi birçok defa yok etmeye çalıştı. Babası seti Ölümüne doğru Ramsesi yanına alıp seferlere çıkıp ona gizliden gizliye nasıl bir firavun olacağını öğretmiştir ve buna daha çocukken onu boğayla karşılaştırmak ile başlamıştır. Seti bildiği herşeyi Ramses'e öğrettikken sonra Kral Naibi seçme töreninde herkes Şenarın naib olmasını beklerken babası Ramses'i naib yapmıştır ve o konuşma kısaca şöyle olmuştur: Ben Alt ve Üst Mısırın efendisi olarak artık zamanımın geçmeye başladığını düşünüyorum. Bu güne kadar Mısırı kendimden çok sevdim ve onu yüceltmek için elimden geleni yaptım ve gene yüceltmek için bir varis bırakmam gerekli. Artık benden sonra 2 ülkenin efendisi Ramses olacaktır Işığın oğluna olan güvenim ve sevgim sonsuzdur ve o benden aldığından daha iyi bir ülke teslim edecektir çünkü ona sevgim ve güvenim sonsuzdur. Diyerek Binlerce Kişi önünde veliahtı olarak Ramses'i seçmiştir.

Ramses arkadaşı Peygamber Musa'yı Mer-Ur hareminde ziyaret ederken Nefertari adında bir genç kızla tanışıp aşık olmuştur. Daha sonra Ana Kraliçe Tuya nın Nefertari'yi yardımcısı olarak işe alması Ramses le görüşmelerine olanak sağlamıştır. Bunu da fırsat bilen Ramses, Nefertari ile evlenmiştir. 20 yaşında babası Seti öldükten sonra Mısır'ın firavunu olmuştur ama Şenar onu iktidardan düşürmeye kararlı olduğu için Hititlerin Mısır içindeki casus şebekesine katılmıştır bu şebekenin başı olan Libyalı büyü Ofir büyüleriyle nefertariyi yaralamış kızı Meritamon'u doğurduktan sonra doğurganlık yeteneğini elinden aldığı için Ramses ilk aşkı olan Güzel İset'le sevişmiştir ve İset ona iki çocuk vermiştir. Kha, Merenptah(Ptah'ın sevgilisi)[Merenptah Ramsesten sonraki firavundur] Ramses ülkesindeki casus şebekesinin farkına varmış ve Hititlerin savunma sistemi olan Amurru eyaletini ele geçirmesinden sonra Kadeş önünde Hititlerle savaşmayı göze alıp Kadeşe ilerlemiştir ordusu 20.000 piyade eri ve 5.000 savaş arabasından ve Ramsesin Nubyede bulduğu aslanı Katil den oluşmaktadır.Ama Mısırlılar Kadeş kalesini kuşatmaya alınca arka bölgeden İmparator Muvatallis'in 23.000 eri ve kardeşi Hattuşil'in koalisyon birliğiyle Ramses'e fena bir darbe indirmişlerdir ama burda Ramses Gizli tanrı Amon'a yaptığı yakınmaya tanrı Amon dan karşlık alıp tanrı Amon'un gücünü alıp 43.000 ere kafa tutup canlı ayrılmıştır ve bunu Ramses ve Aslanı Katil yapmıştır kaybettiklerini anlayan İmparator Muvatallis Kadeş kalesine çekilmek zorunda kalmıştır ve günlerce süren kuşatmaya rağmen Ramses bu kaleyi alamamıştır ve sonunda karşılıklı ateşkes imzalanmıştır.

Zaferin sarhoşluğuna kapılan Ramses Hititlerin ani müdahalesini hemen bastırmış ve gene gerginlikler dönemi başlamıştır. Bu sıradada Ramses muhafız kıtası komutanı Sardunyalı Korsan Seramana Hitit casus şebekesinin kökünü kurutmuş ve ülkeyi güven altına almıştır.Ramses çocukluk arkadası Musa ile Casus Ofir arasında geçen çekişmeli bir dönem sırasında bütün Yahudilerin Mısırı terkedip kutsal topraklara gitmesine razı gelmiştir. Ofir burda Musayı kullanmıştır ilk baştada herkese tek tanrı Aton'u örgütleyerek bir ordu kurmuştur ama 2 girişimi de başarısız olmuştur ve Seramana'nın onu bulmasıyla idam edilmesi bir olmuştur bu sırada Kral Ramsesin Kardeşi Dolant'da Ofir'in müttefiki olduğu ortaya çıktığı için Dolant sürgün edilmiştir. Bu sırada yine Hititlerle yeni bir savaşa gireceğini düşünnen Ramses'i Hititlerin taht kavgası durdurmuştur.İmparator Muvatallis'in oğlu Urhi-Teşup babasını zehirleyip kalp krizi geçirtip tahtı almıştır ama Ramsesin casusu çocukluk arkadaşı Diplomat Aşa Urhi-Teşup'un yanındaymış gibi görünüp bir barış karşılığında Hattuşili tahta çıkarmıştır. Urhi-Teşup a Mısır'a yollayan Aşa Ramsese Hitit ordusunun zayıflıklarını anlatması halinde mısırda yaşama hakkı vermiştir. Ve en sonunda Asur tehlikesi yüzünden Hitiler ve Mısırlılar Karşılı olarak Kadeş anlaşmasını imzalamıştır. Bu sırada Ramsesin kardeşi Şenar Nubyedeki isyancılarlar isyan çıkartmıştır. Ramses hemen olaya müdehale etmiştir sinir bir kabile reisini öldürdüğünü gören Nubyeliler Şenarın üzerine ok yağdırıp onu öldürmüşlerdir ve bölgede gene barış hakim olmuştur

II. Muvatalli

II. Muvatalli, M.Ö. 1295-1272, yıllarında hüküm sürmüş ve Mısır kralı II. Ramses'le Kadeş Savaşı'nı yapmış olan Hitit kralıdır.


Hükümdarlığı

Muvatalli, babası II. Murşili öldüğünde, hayattaki en büyük oğul olarak tahta çıkmıştır. Babası II. Murşili ve kraliçe Gassulaviya'dan doğan iki erkek kardeşi, Halpasulupi ve Hattuşili, ve bir kız kardeşi Massanauzzi olduğu bilinmektedir.

Babası II. Murşili gibi II. Muvatalli de Hitit devletini başarılı bir şekilde idare etmiş, özellikle Mısır'a karşı güney sınırlarını genişletmiştir. Batı Anadolu'ya sefer yaptığı, Vilusa kralı Alaksandu ile yaptığı vasal antlaşmasından bilinmektedir. Gene Batı Anadolu'daki bir diğer Hitit vasalı olan Seha Nehri ülkesi kralı Masturi ile kızkardeşi Massanauzzi'yi evlendirmiştir. II. Muvatalli döneminde kuzeydeki Kaşka kavimlerinin Hititlere karşı saldırıları devam etmiş ancak, Muvatalli Kaşkalara karşı mücadeleyi genellikle Yukarı Ülke valiliğine atadığı kardeşi III. Hattuşili'ye bırakarak kendisi daha çok Mısır'a karşı yürüttüğü savaşa odaklanmıştır. Bu sebeple, Muvatalli Hitit devlet merkezini de Hattuşa'dan daha güneydeki Tarhuntassa şehrine taşımıştır.  Muvatalli'nin ölümünden sonra devlet merkezi tekrar Hattuşa'ya taşınmıştır. Muvatalli'nin Tarhuntassa'da kaldığı dönem boyunca Hattuşa'nın yönetimini de gene kardeşi Hattuşili'ye devredilmiştir.

Kadeş Savaşı, Muvatalli'nin hükümdarlığının sonlarına doğru M.Ö. 1274 tarihinde güney Suriye'deki Kadeş şehri yakınında yapılmıştır. Her ne kadar II. Ramses Karnak tapınağındaki yazıtında savaşı bir Mısır zaferi olarak nakletmişse de, tarihçiler iki tarafın da bariz bir üstünlük sağlayamadığını, hatta savaş sonrasında Mısır ordusunun geri çekilmesi ve ihtilaflı bölge olan Amurru ve Amka'nın Hitit yönetiminde kalmış olması sebebiyle, sonuçların daha çok Hititler lehine olduğunu düşünmektedir.

IV) Günümüzde Savaş

-Silah Teknolojisinin gelişimi

Artık günümüzde eskiden kullanılan silahlar kullanılmıyor. Mızrak, kılıç veya ok gibi silahlar yerine teknolojik silahlar üretiliyor. Bu üretilen silahlar değişik bölümlere ayrılıyor :

-Biyolojik silahlar

Biyolojik silahlar insan metabolizmasını etkileyerek etkisini gösterir. Üreyerek çoğalan mikrop ya da virüsün hedef bölgeye saçılmasının ardından yerel halka bulaşır ve kişiden kişiye yayılarak asıl etkisini gösterir. Genellikle salgınlar şeklinde yayılır. Kitle imha silahıdır. İnsanlık tarihinin bugüne kadar karşılaştığı en büyük tehtit biyolojik savaş yaşanma olasılığıdır.

-Kimyasal silahlar

Kimyasal savaş maddeleri, insan üzerinde fiziksel ya psikolojik tahrip etkisi yapmak üzere kimyevi maddelerin zehirleyici özelliklerinden yararlanılarak üretilmiş olan maddelerdir. Bu maddeler, cansız olmaları nedeniyle, çoğalmaları veya insandan insana veya diğer canlılara bulaşmaları söz konusu değildir. Ancak içerdikleri kimyevi maddeler nedeniyle insan üzerinde tahrip edici etkileri vardır. Bu maddeler ise; boğucu gazlar, sinir gazları, kan zehirleyici gazlar, yakıcı gazlar gibi sınıflandırılır.

-Nükleer silahlar

Nükleer silah, nükleer reaksiyon ve nükleer fisyonun birlikte kullanılmasıyla ya da çok daha kuvvetli bir füzyonla elde edilen yüksek yok etme gücüne sahip silahtır. Genel patlayıcılardan farklı olarak çok daha fazla zarar vermek amaçlı kullanılır. Sadece kullanılan bir silah, tüm bir kenti ya da bir ülkeyi canlı, cansız ne varsa tamamen yok edecek güçtedir.

Savaş tarihinde, nükleer silah ABD tarafından II. Dünya Savaşı'nın son günlerinde iki kez kullanılmıştır. İlk olay 6 Ağustos 1945 sabahı, Little Boy (küçük çocuk) kod isimli uranyum tipi silahın Japonya'nın Hiroşima kentine atılmasıyla vuku bulmuştur. Üç gün sonra ise Fat Man (Şişman adam) kod isimli plutonyum tipi silah aynı ülkenin Nagazaki kentine atılmıştır. Kullanılan bu silahlar neticesinde çoğu sivil 120.000 kişi yaşamını kaybetmiştir. Bu olaylardan sonra nükleer silah kullanımı üzerindeki tartışmalar hız kazanmıştır.

İki temel nükleer silah türü vardır. İlki, Hiroşima'ya atılan uranyum veya Nagasaki'ye plutonyum bombasındaki gibi uranyumötesi ağır atom çekirdeklerini bölerek enerji elde eden fisyon bombalarıdır. Bu silahlarda uranyum ve plütonyum gibi ağır elementlerin parçalanabilir izotopları, süperkritik kütle denilen belli bir ağırlık limiti üzerinde bir araya getirildiğinde zincirleme reaksiyona girerek çok büyük bir güç üretirler. Hidrojen bombası veya füzyon bombası denen ikinci tipte ise ateşlenen bir fisyon bombası ile hidrojen çekirdekleri birleşmeye (füzyona) zorlanır, bu sayede çok yüksek bir enerji ortaya çıkar. Fisyon bombalarının teorik üst limitleri olsa da, füzyon bombalarının gücünde bir üst limit yoktur.

-Ağır silahlar

Hafif silahlardan veya piyade silahlarından daha büyük çaplı, mürettebat tarafından kullanılan büyük top, obüs veya roketatar gibi modern savaş silahlarına verilen ad.

Ağır silahlar arazide kullanımlarına bağlı olarak dağ topları veya obüsleri, tank ve tanksavar topları ve uçaksavar silahları gibi birçok özel sınıflara da ayrıldılar. Her sınıfın kendine has ihtiyaçları ve ateşleme usulleri vardır. Ağır silahlar bazan da kullanıldıkları ordu birliklerinin adlarına göre, tabur, alay, tümen, kolordu ve ordu silahları biçiminde de sınıflandırıldı. Ağır silahlar bugün de kullanılan bir sınıflandırmaya göre toplar, obüsler, havanlar ve roketatarlar olarak ayrılır. Aynı çaptaki ağır silahlardan uzun namlulu, uzun menzilli ve mermi yolu daha yatay olanlara top; namlusu ve menzili daha kısa ve mermi yolu yumuşak yay çizenlere obüs; çok kısa namlulu kısa menzilli ve yüksek bir açıyla ateşlendiği için mermi yolu firkete biçiminde olanlara havan adı verilir. Hem top hem de obüs özelliği taşıyan ara tipler ise obüs-top olarak adlandırılır.

Uçakların, uzun menzilli roketlerin ve güdümlü füzelerin geliştirilmesi daha karmaşık sınıflandırmaların ortaya çıkmasına yol açmıştır. Günümüzde ağır silahlar yerden yere, yerden havaya, havadan yere ve havadan havaya şeklinde de sınıflandırılmıştır.

V) Resimler

















 
  Copyright ~ 2646835  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol